Hakikati söylemek, toplumu savunmak
Talebelik hayatımız, ilim irfan maceramız kendinden menkul değil, hep bir erek ve kavga bağlamında oldu. Dünyayı anlamak değil değiştirmek olunca mesele, insan belasını buluyor. Bulduk da. Barış, eşitlik, adalet derken hakikat arayışçılarının hikayelerini terennüm etmek nasip oldu, mamostelerimiz oldu yol yordam öğreten. BAK'ın 2012'deki açlık grevleri sürecinden beri bir parçası iken 2015'e gelindiğinde müdafii de olduk. Elhamdülillah. O yetmedi, filimcileri de kattık işine. Duble. Tanıdık tanımadık, memleketin 12 Eylül sonrasında güç bela yetiştirebildiği insan malzemesinin en rafine tabakası, adliyelerde ter dökerken bize gurbette esef etmek düştü. Tuna hocanın yargılayan savunması, bugüne kadar okuduklarım arasında en çarpıcı olan, "suç"unu kabul edip onu savunan tavrıyla ayrışan metin oldu. Bir not da buraya düşelim diye iktibas etmek istedim. Sıramızı bekliyoruz. Pişman değiliz. Buradayız. Savunacağız, yargılayacağız. 28 Şubat 2019, İstanbul 29. Ağır