Kayıtlar

Mart, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

atılacak taş

valla bizim burda milleti tıkıyorlar üyelikten, alamanyalarda sanat oluyor politik işleriyle menşur, ahmet ögüt abimiz yapmış yine yapacağını biraz satış var tabii ister istemez ama kıvamında yani eline sağlık diyelim TMK mağduru çocuklardan falan bahsedeymiş katalogunda iyi olurmuş http://ahmetogut.blogspot.com/

festival filmleri

11 ayın sultanı geldi çattı. şimdi liste tacizlerini baştan savuşturmak maksadıynan beğendiklerimi buraya koyayım. artık imkanlar dahilinde örgütlenir seyredilir vs. bu sene genel anlamda kabus değil gibi. bakalım nasıl çıkçak filmler. press 90'lar, kürdistan, özgür gündem...fazla söze hacet yok... siyah venüs abdellatif kechiche kardeşimiz 18. yy. sömürge tarihine eğiliyor, fuko fuko fuko insan kaynakları müdürü kanunsuzlar rachid bouchareb fransa'nın kolonyel mirasiyla hesaplaşıyor, mekan 60'lar cezayiri' kırık midyeler seyfettin kardeşimizin ilk filmi, merak ettik... zefir poyraz'ı pek beğenmemiştim, bundan da ümitli değilim ama bi bakalım, görüntüleri iyi... şiir vaha 'ya hasta olmuştuk, buna da bakçaz. kore'den efendi işler de çıkıyo böyle bir ayrılık asghar farhadi reis'in berlin'de ayıyı kapan filmi, leyla hatemi var desem... torino atı bela tarr usta döktürmüş yine, nietsche'yi çıldırtan atın öyküsü, liseli kardeşlerimize... şafak...

gramsci

Resim
bu dönem abbas vali'den contemporary social theory alıyoruz. gramsci'yle başladık okumalara. işte ne zamandır iletişim'den alıp rafta yıllanmaya bıraktığım fiori'nin biyografisini okudum. bayağı drammış adamın hayatı, siyasal ve sosyal çilenin ötesinde hastalığı ve fiziken yaralı bedeni de adamın direnişinde, praksisinde izler bırakmış. biraz yıldım yani biz burada göt büyüterekten muhaliflik falan yaparken millet nasıl hayatlar yaşamış. şimdi dipnot 'tan çıkan seçkiye bir yardırcam, ordan doğru da ingilizce orjinal metni de bir tararım. sanırım esas hikaye columbia 'dan çıkan üç ciltlik derlemede. mangiz olsa da alsak koysak bir yana.

les images

Resim
. a photo by orta format on Flickr. böyle entel boşluğu olan fotoları seviyorum entel boşluğu da böyle post-endüstriyel, garip, sapık-supuk, vaha gibi gibi garabet alanları çağrıştırıyor. hani böyle bi bok hissettirmeyen, beton beton kusan yerler. sabiha gökçen de öyle bir yer galiba. bu fotografın diyarbakır yolunda çekilmiş olması da manidar. bi tür açıklıktan başka bi tür kapalılığa, ama aslında "açan" bir öznelliğe geçiş falan. iyi sıkıyorum di mi? frieze'in EMDASH ödüllerine hazırlanıyoz yaw, böle atar yapıyom. ama son başvuru 7 mart'mış, linki kopipest yapıyım derken fark ettim. neyse müşkil tüne, önemli olan yarışmak