Kayıtlar

Nisan, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

siyah venüs

Resim
festivalde seyrettiğim en iyi filmdi siyah venüs. evvelce l'esquive ve la graine et le moulet gibi göçmen sinemasının çok güçlü örnekleriyle bildiğimiz, tunus asıllı üstad abdellatif kechiche'in venedik'te gösterilen son filmiydi bu. sarah bartman , 19. yüzyıl sonlarında, Avrupa'nın çeşitli başkentlerinde sirklerde, saraylarda, doğa tarihi müzelerinde hottentot venüsü namıyla sergilenen güney afrikalı siyahi bir kadındı. afrikalı bir siyahi olarak sarah sadece teşhir edilmez, bu eylem taciz ve tecavüzün tüm boyutlarıyla içiçe geçen korkunç bir zulüm halini alır. geneleve düşer ve hastalanarak ölür. sarah'nın hikayesinde esas vahşet, onu elde etmek isteyen fransız antropologların ona yönelik tutumundadır. vajinasının morfolojisi, paleoantropoloji dünyasında adeta bir tür efsane olan hottentot venüsü'nü keşfetmek, resmetmek, literatüre dahil etmek aşkıyla yanıp tutuşan bilim adamları sarah'nın gösterenlerine yüklü bir miktar öderler. fakar sarah bu teşhiri kab

midyeciler

Resim
zamanında gecenin ayazında az tezgahta beklemedik. oryantalist falan biraz ama hoşuma gitti belgesel, kumkapı'da takılmış abiler. kötü türkçesiyle yardırıyor. kemalle ilgili sorular falan hoş. bi de tabii HD görüntü. eğlenceli... Bekijk de video in andere formaten.

arzu ve çikolata

gusto kafalarından bayağı bi süredir deşiyoruz netteki çikolata literatürünü. işin piyasası, neşriyatı, butik üretimler, tüketim biçimiyle ilgili bayağı bir gözlem imkanım oldu. bilhassa bloglar üzerinden dönen muhabbetler inanılmaz. çikolatanın nihayette aromatik, tatlı ve kara bir mamul olmasına karşın bu kadar bir arzu nesnesine dönüşmesinde nedir sebeb-i hikmet diye biraz tefekkür ettik açıkçası. mevzuyu tabii sömürgecilikten falan almak lazım. nihayetinde avrupalılar pattez yerken güney amerika devreye girince bambaşka bir gündem doğuyor. bütün o egzotizm ekonomisi, zaten baharat yolu diye bütün asyayı birbirine katmışlar, kakao (kahveye hiç girmiyorum) bayağı gündem oluyor abilere. her türlü oryantalizm için biçilmiş kaftan. bir kere en başta morfoloji itibariyle yerlinin bedeniyle inanılmaz bir eşliğe sahip. en ırkçı tabirle çukulata diye renk var abi ve boru değil yani. bu esmerlik, bu karalık delalettir. bunun ötesinde tatlı mamulün de tabii ki arzuyla, fanteziyle ilişkisi gay

Heidegger: life and philosophy

eli yüzü düzgün bir belgesel, faşistliğine çok yüklenmişler ama iyidir, millet okuyup da çok gaza gelmesin, azıcık hesaplaşmak lazım. indirelebilir versiyonu bulan olursa seslesin. isteyene youtube da var; I II III IV V VI