Kayıtlar

Mayıs, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Cannes-II: iyi filmler

Resim
festival salt fiyaskodan ibaret degildi tabii ki. iyi filmler de gorduk miktar-i kesir. onlari da saygiyla anmak istiyoruz musadenizle. Despues de Lucia: ergen hikayeleri efkarlandirir hep beni. hele hakkaten mesafeli, antipornografik, samimi bir dille tasvir edilmis carpar da epey. biraz los, biraz mayhos, biraz sikintili, bir kisim heyecanli garip bir hatirayi cagirir bana. bir de bebek yuzlu masum bir kiz da varsa...michel franco festivalin bana en buyuk kesfi oldu. mark II ile cok sade, abartisiz, pulsuz. inanilmaz gercek, inanilmaz hakiki, mesefeli, pur. sapina kadar bir film. hikaye de sarinca resmen dayak yedim filmde. Tessa Ia'nin inanilmaz oyunculugu da eritti bizi. hikayeyi fazla spoiler vermeden ozetlersek, alejandro annesinin trafik kazasinda vefatinin ardindan sef olan babasiysa mexico city'e tasinir. yeni okul, ortamlar, kucuk burjuva picleri. ilk cinsellikler, bir video santaj, derken olaylar gelisir. alejandro inanilmaz bir siddetin ve iskencenin kurba

Cannes I: kotu filmler

Resim
cannes'da idik. bosna'da gecirdigimiz 4bucuk ayin meyvesini, fransa sahillerinde, kirmizi halida yedik. iyi oldu, guzel oldu, pek de hos oldu. gorgumuz acildi, kulturlendik. eseflendik, neselendik. filmhouse sarajevo ve kaplan filme bin tesekkur. bayagi film izledik, cok kotu filmler izledik. ilk etapt onlari bir anmak isterim. islamofobik, oryantalist, kotu cekilmis, kotu yazilmis, Cannes'a secilmesi icin hicbir sebebi olmayan yapimlar. yapimci iliskilerinden midir, fonculuktan midir, isim sevdasindan midir, yoksa secicilerin malligi midir bilinmez, ama en merhametli yuzumle soyluyorum, vallahi de billahi de kotuyduler. ana yarismaya hem davetiye sikintisi, hem smokin fobisi, hem de de program cakismalari yuzunden pek bakamadik. un certain'de birkac film gorduk, esas govdeyi quanzaine ve semaine filmleri olusturuyor. topuna lanet ederek basliyorum. Reality : Garrone'yi Gomorra 'nin hatirina bianen gittik seyrettik. yurttas kaneden beri yedigimiz bil

karpuz olmaya dair

Resim
1 mayis'a katilan islamcilarin ustune saganak gibi yagan kusmuk dalgasi cinlerimi tepeliyor. neomuhafazakarliklarini diyanet ilmihaliyle ehlisunnetcilik arasinda bir yere izafe eden bu ahalinin tavri korkunc. islamcilar bundan yarim asir evvel, acik alanda siyaset yurutmeye basladiklarinda da sag-muhafazakar, milliyetci-muhafazakar cevrelerin 'disi yesil ici kizil' yollu karpuz ithamlarina maruz kalmislardi. moskova ajanligina karsilik gelen bu ithamin arkasindaki siyasi akil bugun ayni yerden konusmayi marifet gormede. son on senede yasadigimiz buyuk cozulme, islamcilarin uzun bir mucadele surecinde elde edebildikleri ve buyuk oranda da edemedikleri butun siyasi kulturu, soylemi, kavramsal bagaji, teamul ve sabiteleri erozyona ugratti. bugun birtakim tartismalarin temcit pilavi gibi donusu, esasen hem bu tartismalarin tuketilememisligiyle hem de kazanilan siyasi kulturun yitimi ve yikimiyla alakali. birileri hala, absurd bir ozculuk fantazmasi ve on numara Kantiyen a