karpuz olmaya dair



1 mayis'a katilan islamcilarin ustune saganak gibi yagan kusmuk dalgasi cinlerimi tepeliyor. neomuhafazakarliklarini diyanet ilmihaliyle ehlisunnetcilik arasinda bir yere izafe eden bu ahalinin tavri korkunc. islamcilar bundan yarim asir evvel, acik alanda siyaset yurutmeye basladiklarinda da sag-muhafazakar, milliyetci-muhafazakar cevrelerin 'disi yesil ici kizil' yollu karpuz ithamlarina maruz kalmislardi. moskova ajanligina karsilik gelen bu ithamin arkasindaki siyasi akil bugun ayni yerden konusmayi marifet gormede.

son on senede yasadigimiz buyuk cozulme, islamcilarin uzun bir mucadele surecinde elde edebildikleri ve buyuk oranda da edemedikleri butun siyasi kulturu, soylemi, kavramsal bagaji, teamul ve sabiteleri erozyona ugratti. bugun birtakim tartismalarin temcit pilavi gibi donusu, esasen hem bu tartismalarin tuketilememisligiyle hem de kazanilan siyasi kulturun yitimi ve yikimiyla alakali. birileri hala, absurd bir ozculuk fantazmasi ve on numara Kantiyen akillariyla sut'cu' benzetmeleriyle islamcilik elestirisi yurutmeye curet edebiliyorsa, 'bize baska sifat gerekmez' diyerek yapilan onca tahrifati kiliflayabiliyorsa, bu ortamda siyasalin alanini ve zeminin tanimlamak mucadele pratiginin kacinilmazlarindan.

sosyal adalet ve emek temelli islamci bir siyaset dilinin gelisimine dair yurutulen tartisma, bugune dek ciddi ve sumullu hicbir elestiriyle karsilasmadi. bunun bizzatihi kendi, son derece trajik bir durum. velev ki bu 'sapkin' bir hareket olsun, buna karsi eliyuzuduzgun fikhi bir elestiri getirilmis degil. tabii ki hayreddin karaman ve ebubeki sifil'in sabuklamalarini fikih usulunun disinda tuttugumu soylemeye gerek yok. adam smith referansiyla fetva osuran, sifir akidevi dibina kadar politik (siyasal degil) tezlerle manipulasyon yaratan ustadlar ellerindeki faizin, fitnenin kirini temizleyemezken nedense Islam'in en buyuk dusmani, ellerinde hic bir yerlesik iktidar aygiti olmayan bir avuc insan oluveriyor.

bu mucadeleye yonelen muhalefetin bilesenleri Islami hareketin bir turlu total tasfiyesini, ontolojik kopusunu gerceklestiremedigi sag-muhafazakar guruhtan olmadigi muhakkak. bunlarin arasinda mustafa akyol gibi Cemaat'in/ Hizmet'in destegiyle abant platformu soslu liberal bir Islamcilik (islamci siyasetin bagajindan ve dilin siyaset yuruttugu icin boyle tanimliyorum, yoksa yedigin ictigin ucuz islami protestanlik) peydahlamaya ugrasan tipler, gozunu Suriye bahaneli bir mezhepcilik burumus ortodokslar (mesela haksoz'den bahadir abi, suriye'de hergun 1 mayis demis, masallah ne diyeyim, tuzla'da olen isciler icin de 'bizim gundemimiz degil' dediydi, pasalari kovalayin siz) bir takim meczup 'ozculuk' obsesifleri. genisce ve coksesli bir guruhtan bahsediyoruz. fakat alayinda, bu mucadelenin temel meselesini ve saiklerini, politik zeminin israrla gozardi eden, ille de bagciya celme atmaya ugrasan bir temayul var.

taa ihsan hoca'nin ilk aciklamalarinda, otelonu iftarlarinda yahut bekaroglu'nun secim zamanindaki cip beyanatlarinda da bu gerilimleri hep gorduk. yeni bir siyasal alan acmaya, soyleme yeni bir cuz eklemeye ugrasan, daha dogrusu siyasal soylemimizin yitirdigini (acin iran devriminin sloganlarina bakin lan gavatlar, mezhep dusmanlari) repertuara tekrar kazandirmaya cabalayan siyasal oznelligi, israrla siyasal alanin disina iten; tartismasini da usul ve argumantasyon itibariyle bunun disindan ureten bir direncle karsi karsiyayiz. ehlisunnetciligin son yillarda bu kadar moda olmasi, baska birseyle alakali degil zaten. zira ortaya koyulan usul, neredeyse vahabiyen bir perspektifle ortaya koyulan bir yol ki, kimsenin bunu fark etmeyisi beni biraz urpertiyor acikcasi.

turkiye'deki siyasal tasarim rekonfigure ediliyor. kemalist rejim tasfiye ediliyor. simdiki zamani da sevgili
haksozcu siyasal idrak icin kullaniyorum, yoksa ozal'in bitiremedigi isleri tayyip tamamlamistir. bu is oldu yani ya, neyse. dolayisiyla islamciligin sekularizm eksenli modernizm karsitligindan baska bir pozisyona yol almasi kacinilmaz. 'oze donelim' minvalli ronesans sabuklamalarini bir yana koyup, modernligin neresinde durdugumuzu dogru durust tahlil edip, yeni somuru bicimlerini, Islam'in 'simdi'ki dusmanlarini dogru-durust tanimlayara cepheyi tekrar kurmak elzemdir. Islamcilar bu hatti kurmadiklari, disladiklari, tahrip ettiklerinde
mevcut siyasal ortakligin dagilisi ve gerileyisi durumunda gidecek/ donecek hicbiryeri olmayan, gec kapitalizme tamamen teslim olmus, deger dunyasi yagmalanmis yari orta sinif bir kitleyle karsilasacagiz. cok kalmaz birkac seneye musluman ailelerin cocuklari arasinda intihar furyalari bas gosterecek, basaksehir coktan kucuk isvicre oldu bile. uyusturucu sirkulasyonunu ayse cavdar anlatsin, gaste aboneligiyle eman tur umresiyle paklanir mi bilemem. ama demem o ki, gidisat hayir degil.

bugun 1 mayis'ta yuruyen Islamcilara saydiranlar, ayaklarina sikiyorlar. baska birsey degil. sol dusmanligi zaten malum, ona gelmiyorum bile. ama sol dusmanligi aslinda solculara degil, solla anageldigimiz degerlere. zira tam da boyle oldugundan bu insanlar sembolik bir siyasal siddetin hedef tahtasina oturtulmaktalar. fakat artik cok gec. her tur siyasal bolluk ve istikrar donemi/ soyleminden sonra oldugu gibi gelecek duzen ciddi calkantilara gebedir. ozelestiriden, hesap vermekten, hafiza ve hatiradan kacanlar icin biz sahitlik edecegiz.

Ekmek ve Kuran da sahidimizdir...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eylül

felahçilar*

Aralık