23 Nisan
Yirmi yıl kadar önceydi galiba, mahallemiz ufaktı ama ufku genişti. Şehirli İslamcı ailelerden müteşekkil bir çevrede, kıt-kanaat evlerde ama zengin bir iklimde yetişiyorduk. Doğumgünü partileri yerine Elifba'dan Kur'an'a geçiş törenleri düzenlenir, birimizden küçüleni öbürümüz giyer, yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmez, adeta 68'in komünal kreşleri tadında düşe kalka beraber büyürdük. En mühimi, ümit bağlanan bir kuşağa mensuptuk. Altın nesil olmasa da geleceği kuracak, inançlı kadroların neferiydik. Lafı uzatmayalım, bir 23 Nisan günü, Sevgi Teyze bizim akran 7-8 çocuğu toparladı, Gülhane Parkı'nda bir çocuk şenliğine götürüverdi. Maksat çocuklar şenlik görsün, biraz hava, biraz çocukluk. Ortam da bir parça beyazdı, tabii ki yegane başörtülü anneler bizimkilerdi, hafif garipseyen bakışları hatırlar gibiyim. Sahne kurulmuş, palyaçolar, şarkılar, oyuncaklar. Ben de tabii direk sepete göz koydum, oraya çıkacağım, o uçağı alacağım. Palyaço da kendine malzeme arıyor...