filmlerin hafızası
suç ve ceza filmleri festivali'ndeki altyazı operatörlüğü birsürü politik film ve belgesel seyretmeme yol açtı. mevzular politik, hikayeler de bir şekilde adalete dair olunca ister istemez bildik temalar da zihnime hücum etti. bu filmlerden hesap görebilir miyiz? hatıradakileri perdeye dökünce, zalimlerle hesabımız nice olur, hesaplaşabilir miyiz? gördüğüm filmlerin dramatik tonajı, avrupamerkezciliği, liberal iyimserliği ve nihayetinde yansıttığı trajedilerin buralara nispetle basitliği, hafifliği tartışmanın da denklemini beliriyor. yüzleşme mi hesaplaşma mı? pişmanlık mı, merhamet mi, kısas mı? adalet neyle yerini bulur, nasıl tecelli eder? Room 514 ile Hashoter iki israil filmi. ilki tek mekanda, bir askeri sorgu odasında geçiyor. kontrol noktalarının birinde gerçekleşen bir işkence vakasının soruşturması. tipik hırsız-polis gerilimlerinin ötesinde, adaletin peşinde olmak, hakikatın kavgasını vermek, bedelini ödemek meselelerine dair iyi kafa yoran bir film. fetiş ...