beyler adam komünist


evet badiou reyiz nihayet memlekete teşrif etçek. yalnız de gelmiyor hem, pampaları toscano'dur tarby'dir tam kadro çıkartma yapçaklar.

ne yazık ki her zaman olduğu üzre çağdaş kıta felfesefisinin fransa ayağına vaziyet eden leş monoKL ekibinin marifetiyle vücuda geliyor etkinlik. sarıyer belediyesi de böylece kültür hayatımıza dahil oluyor. çılgın proje ne diyim, badiou'yü AKP'ye sövdürmeye falan kalkçaklar heralde.

1-2 Aralık'ta Boğaziçi Üniversitesi'nde Albert Long Hall'da.

malumat

Yorumlar

Adsız dedi ki…
ne leşi oolum.?
Adsız dedi ki…
Blogunuzdaki bilgilendirme icin tesekkurler ve fakat uslubunuzu anlamlamakta kifayetsiz kaldi zihnim, af buyurun.. Monokl takip edebildigim kadariyla Turkiye'de son yillarda ortaya cikan ve var kalmayi basarabilen tek kultur hareketi,, "ne yazik ki" ile kastettiginiz "les"ligi biraz daha acimlayabilirseniz biz cahillere ve iliskilendirebilirseniz Bogazici gibi iktidar yalakasi bir univ.e Badiou'yu konuk etmeleri ile, pek minnettar kalacagim yuce zat-i alinize

Rumuz: ataletin dayanilmaz ignorans ve arogansi
Adsız dedi ki…
bazı şeyler sonuç verdi anlaşılan, etkinlikten rahatsız olan çevreler doğdu ve konferansın yeri değiştirildi...
hanzalan dedi ki…
oo beyler, 'ilk ve tek' diyosun, hatta ortadogunun ve balkanlarin bile olabilir. monokl kemalistir abi, onun icin de lestir. frankofonik kita felsefesi birikimleri kemalizmlerini golgelemez, gariptir pekistirir. kemalizm evet biraz kufur, biraz bol bi gomlek ama anasini satayim bunlar gomlegi cikarcak kadar 'medeni' cesarete haiz degiller. malesef. bogazicini savuncak degilim, ama memlekete buyuk gavur gelirse, yerli gavurun buyugune gitmesinde bi problem olmaz. korler sagirlar birbirini agirlar. bu isler boyle. onyargimin yarisi da gecen seneki nancy performansindan. mesele su, bu abiler bu abileri tartiscak kadar dertli insan degiller. sen 'turkiye'de diyorsun ya, bence bu kultur mantarlarinin buraya/oraya dair bir dertleri yok. olaydi baska durlu olabilerdi gibi. ben o 'cevre'lerden degilim, biz yer degil form degistiriyoruz yahut ontolojisine kast ediyoruz. arogansini yerim senin
Adsız dedi ki…
Monokl grubundan sadece bir kişinin "bir şekilde" Kemalist olduğu doğrudur, ama Monokl Kemalist değildir, hatta içinde bayağı bayağı anti-kemalistler dahi vardır, Monokl'un güzelliği de buradadır, sonraki argümantasyon ya da önyargı saçma olduğu için ciddiye alıp açıklamaya gerek görmüyorum.
Adsız dedi ki…
bence ilk tespitler doğru: ortadoğunun, balkanların, hatta avrupanın bile olabilir. de ben şunu anlamadım: kemalist bir oluşum nasıl olur da komünist bir adamı getirmeye çalışır? okuryazar adamsınız, bir düşünüverin derim. hani düşünmekten kastım, "o zaman komünistlermiş" ya da belki sizin dilinizde "monokl leş komünistler abi" gibi kısır bir döngüye girmeden düşünmekten bahsediyorum. kıssadan hisse: düşünün.
"dertli insanlar değiller", derken dert tekeline sahipmiş gibi konuşuyorsunuz ayrıca. gidin, tanışın, iki çay için, düzgün insanlardır vesselam.
Adsız dedi ki…
Duygulanim yogunluklu acimlaman icin tesekkurler Mustafa Emin kardesim.

Benim anladigim MonoKL'un yaptigi islerin saglamligina dair bir kuskun yok, Nancy'de de bulunmussun, Badiou'yu erkenden duyurdun, takiptesin yani,, gerci keske Nancy'ye iletseydin "dertli" soru/konulardan bir iki, ben oyle bakakalmistim adama, sonra ikinci elciden fahis fiyat odeyip aldigim yandan guve yemis entel mantari hirkami cekistire cekistire "ben Nancy'ye gittim, adam cok saglam kanka" diye gezinmistim ortada bir sure,, neyse, ve fakat acimlaman "abi adamlar kemalist" noktasinda kitleniyor be kocum, sonra da yaziyorsun yok bunlar sorun mu yasadi, yok bunlar dert mi bilir, doguda sunlar bunlar olurken bunlar batida dalbasak yatiyorlardi filan falan..
Ve lakin "Dert" riskli bir kelime, iktidarin gozune her an takilabilir, somurulebilir, giderilmesi vaadedilebilir, anlasilma kisvesi altinda ketlenebilir, nitekim "yetmez ama evet"de gorduk bunun bir parodisini. Bildigin foucaultcu panopticon hikayesi.. Demem o ki bu kemalist, komunist gibi "anti-" bile olsa "imleyen"ler yalnizca iktidar soylemini dogrulayacak ve iktidar denetimine maruz kalacaktir zira "let's formulize": her tez antiteziyle gelisir, teze karsi koyabilmek ancak anti'lik tuzagina dusmeyen bir sentez ile mumkundur.

Bu baglamda, sonraki ileti gibi "avrupa"yi katmayacagim cunku onumuzde koskoca bir Slovenya Okulu var, ama iktidar dayatisi atalete, cehalete ve kibire saplanmadan "Turkiye'de bir seyler yapabilmek icin" MonoKL simdilik tek nefes alinasi mecra gibi gorunuyor, ki anladigim anti-n kuntin -ist'ler bir yana, sen de hemfikirsin bu gorusle.

Rumuz: Kemalist, komunist, bilmemneist,, adamlar yapiyor abi!
hanzalan dedi ki…
pampa simdi kemalizm meselesini sana anlatmam zor yani, ama oyle cok cumhuriyet gastesi falan anlama yani. biraz daha genis gormek, okumak lazim. turk modernlesmesi felan diyorum yani, bilmem anlatabildim mi. dert arabesk bi kavram, biz de islamci oldugumuz icin sikinti yok. iktidar meselesine sen kafani takma mudur, o noktada bi sikinti yok ama MonoKLcu abilerin entelligi de bu islerden bigane degil. benden de cok nesnel yorumlar bekleme. onyargilarimiz da olmasa zaten gider ahmet altan falan oluruz. hirka eskidiyse cubbe verelim
Alperen dedi ki…
Kemalistlerde oradaydı. Perşembe günü sabah büyük ümitlerle girdiğimiz salonda, önce bir özgüven patlaması olarak Şükrü Genç çıktı karşımıza. Badiou'uy kötü bir simultane çeviri eşliğinde dinlemeye çalıştık ama tam direnmeye devam ediyorduk ki dinlemek için. Taki teyzenin biri kalkıp konuşmanızda gericilikten bahsettiniz(2kere laf arasında geçti), bildiğiniz gibi büyük 1789 devrimide Fransa'da gericiliğe karşı gerçekleştirilmişti. Siz bir Fransız aydın olarak gericiliğe karşı mücadelenin önünde bulunacak mısınız sorusuyla bizi bizden alana kadar.
Adsız dedi ki…
siz saçmalamaya devam edin, Monokl'dakiler de Badiou'larla, Nancy'lerle yapmaya ve düşünmeye devam etsin. Siz hiçbir şey öğrenmeyen ve öğretmeyen bilmemneciler olun... Monokl'dakiler de yaşamın öğrencilerinden olmaya devam etsin! Gerisi boş laf! Önyargıların ürümesi bir tarafta sadece, düşünenlerin yürüyüşü ise öbür tarafta değil... başka bir dünyada...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eylül

Hakikati söylemek, toplumu savunmak

düğün ve nikahlara neden icabet etmiyorum