mektup


ANF'de gördüm, taraf da kısaltarak yayınlamış anladığım kadarıyla
metin enteresan, hareketin bildik söylemleri dışında garip bir haleti ruhiyesi var.
sonuçta adam örgüt lideri, silahlı külahlı, bixili bazukalı amcalar bunlar yani.
mayın patlatıp adam öldürüyorlar. meslekleri, mücadeleleri bu. tamam arada
ceylanlı şahinlik ekolojik görüntüler de var ama sonuçta bir tür asker yani bunlar.
ama işte mektuba bakıyosun, hani neredeyse 'muhterem efendim' falan diye
başlayacak. zaten öteden beridir bu karayılanda ben böyle bir tonton amca
hissiyatı alırım. ne biliyim şimdi örgüt propagandasına, terör suçunu övmeye girmesin ama
belki de bizim 'güneydoğu' oryantalizmimizden bilmiyorum, böyle urfa çarşısında ciğer
ustası olabilecek falan bir adammış gibi gelir.

metnin samimi tarafı, karayılanın örgütsel aidiyetini öyle inanılmaz bir şekilde şişirmeden ortaya
koyması. yani gayet mazbut bir şekilde meramıni ifadeye çalışan bir mektup, bayağı mektup yani. ne biliyim bir cepheli mesela böyle yazmaz mektubunu, yani üslubu bana enteresan geldi. bir de tabii altan'la esas meselesi liberal demokrasi ile radikal demokrasinin ayrımında yatıyor. taraf taifesinin kapitalist moderniteyle, sömürüyle, toplumsallıkla hiç meselesi olmayan perspektifine karşın karayılan bambaşka bir hattan konuşuyor. ve taraf'ın ne kadar da kürt meselesine duyarlı bir gazeteymişken aslında mevzunun bir sorun olmaktan çıkmasına ne kadar yatırım yaptığına vurgu yapıyor karayılan. ki bence zurnanın zirt dediği yer de burası.

biraz nahif kalıyor gibi. ama mektubun kendisi de nahif bir üslupta zaten, ahmet altan'a saldırmıyor. eleştirisini de mahçup bir yerden yapıyor. enteresan bir metin hülasa. savaşçı bir adamin kaleminden çıkması da biraz garip belki de.

http://www.firatnews.org/index.php?rupel=nuce&nuceID=51047

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eylül

Hakikati söylemek, toplumu savunmak

düğün ve nikahlara neden icabet etmiyorum