vidanj

izzet yasar abimizden, okudum hoşuma gitti


berlin duvarını geri istiyordun
al sana yepyeni duvarlar
stalini ve aziz pavlusu geri istiyordun
işte duvarlarda pıhtılaşmış alyuvarlar
ah harunun aslan yürekli torunu
bet sesli muganni şom ağızlı peygamber
ne olurdu bu sefer yanılsaydın
dünya biraz huzur bulsaydı
sen gene alevlerin bakiresiyle oynasaydın
işkembelerine kadar deşilmiş kanlı imgeler torbasından
şimdi ne çeksem bahtımadır
arzu dolu bedenleri yırtan kudret
toprağımda zaten hazıroldadır
karakol köpeklerinin parçaladığı hazal çocuk
rüyama yaralarıyla girip söyledi
kendi dilinde feryat etmeye korkuyormuş
şiir bitti bu bir fışkırtma durumu artık
kalemle değil hortumla yazılan vidanj eylemi
içimde biriken onca kini
önce senin üstüne ey kamulcu
sen hâlâ havanaya hayran
zevk için namlu emen üniformaya tapan
gazzeye götü kalkan cizreye gözünü yuman
seni meşrû muhalif resmî militan
halkına düşman devrimci
sonra senin üstüne aydınlanmış insan
aydınlığıyla göz kamaştıran
parlatılmış kibir kumkuması
perdahlanmış ırkçı
millî eğitim bakışlı şair
fallusperest piyanist
babasının mumyasına selam çakan ressam
bir de senin üstüne çağcıl cırlak
cumhuriyet kalçalı oynak
cüppeli fâcire dekolte mürteci
senin de hatırın kalmasın hayvan yiyen
hayvanına hayvan yediren
hayâsız hayvansever
bıktım yeter

dinlemek içün:

Yorumlar

Alperen dedi ki…
Şiirde Mustafa'yı tavlayan kısım:

gazzeye götü kalkan cizreye gözünü yuman
seni meşrû muhalif resmî militan
halkına düşman devrimci
Zülfikâr dedi ki…
seni tavlamadi mi lan genco

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eylül

Hakikati söylemek, toplumu savunmak

düğün ve nikahlara neden icabet etmiyorum