ahmet ogut

ahmet ogut by orta format
ahmet ogut, a photo by orta format on Flickr.

MODERN DENEMELER 1
AHMET ÖĞÜT
YOKUŞ BOYUNCA (2008)
16 HAZİRAN – 1 EKİM, 2011

Modern Denemeler serisinin birinci denemesi, Ahmet Öğüt’ün ilk olarak 2008’de, Barselona’daki Centre d’Art Santa Mònica’da gerçekleştirdiği Yokuş Boyunca [Across the Slope] adlı enstalasyon olacak. Enstalasyon, mekânda oluşturulmuş bir yokuşta takılı kalmış modifiye bir otomobilden meydana geliyor.

1970’lerin ortasından itibaren masum ve mütevazı orta sınıf hayallerini süsleyen Mirafiori, Türkiye’de Tofaş tarafından Murat 131 olarak üretilirken, İspanya’da Seat markası altında piyasaya çıkmıştı. Ayrıca, Güneydoğu Asya, Güney Amerika ve Kuzey Afrika’da montajlanmıştı. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nde (SSCB) ise Lada bir benzerini yaptı. Motor ve tasarımı ithal, montajı yerel, bir dönemin klasik orta sınıf arabası Mirafiori, kaporta kültürünü işlemesi açısından da modernizm uygulamalarını çağrıştırmaktadır. 1950’lerin Amerikan arabalarının kasalarının uzatılarak modifiye edilmesi gibi Yokuş Boyunca’daki arabanın da uzatılmış olması, bir lüksten ziyade bir ihtiyaca gönderme yapmaktadır.

Yokuşta kalmış, uzatılarak modifiye edilmiş bu araba Murat 131’in kendisi midir, yoksa havada hareketsiz asılı duran bir orta sınıf tahayyülü müdür?

Vahit Tuna’nın 1998’de gerçekleştirdiği Başkanın Arabası [The President’s Car] işi, Demokrat Parti döneminde İstanbul’a getirilen lüks Amerikan arabalarının geçirdiği dönüşümü ele alıyordu. Önce zengin aileler tarafından, sonra taksi servisinde kullanılmış; en sonunda da Dolapdere’de modifiye edilip -yani yerel eklemlenmiş bir sanayi ürünü olarak- sekiz kişilik dolmuşa dönüştürülmüştü. Görünüş olarak da ironik bir şekilde limuzine benzemişti.

Dodge ve Chevrolet arabalar ile Mirafiori, bir Amerika-Avrupa ikilemini barındırdığı kadar orta sınıf tahayyüllerinin farklılığını da içermektedir. Yokuşta asılı duran arabanın işaret ettiği tarihsel dönüm noktalarında parçalanan huzurlu ve masum bir orta sınıf çaresizliği, Aydan Murtezaoğlu’nun Hip Activities-Escorts [Hip Aktiviteler-Eskortlar] (2003-2005) adlı kompozit fotoğraf dizisinde de işlenmiştir. Murtezaoğlu’nun seçtiği Opel Rekord 1968 yapımıdır. 1968 yılı, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra yeşeren orta sınıfın ilk hayal kırıklığıdır.

1960 darbesi sonrasında Türkiyeli mühendisler, el yapımı olarak görünüşte bir Amerikan arabasına benzeyen “Devrim” adlı prototip bir araç üretmişti. Ne var ki araca ilk kullanımında benzin konulmasının unutulmuş olması, Öğüt’ü bununla ilişkili bir iş üretmeye sevk etti. Devrim projesinde olduğu gibi Yokuş Boyunca da, birbirleriyle yarışan milli gurur projelerinin, naif orta sınıf hayallerinin takıldığı öngörülemeyen basit engellere gönderme yapmakta; Öğüt’ün 2007’deki kitap projesi Tarihte Bugün’de [Today in History] olduğu gibi Türkiye tarihine başka bir noktadan bakmayı önermektedir. Diğer yandan da, 5. Berlin Bienali’nde 400 metrekarelik sergi alanını asfaltla kapladığı enstalasyonu Ground Control’deki [Zemin Kontrolü] düşünce çizgisinin yerel bir uzantısı olarak petrol gereksinimi, petrolün genelde Güneydoğu’dan geliyor olması, Türkiye’nin sanayileşmesindeki bağımlılık ilişkileri, otoban, asfalt, araba lastiği, montaj endüstrisi, iç pazara üretim ve dünya için ucuza üretime kadar uzanan bir çağrışım zinciri üzerinden ciddi politik ve ekonomik sorulara dokunmaktadır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eylül

Hakikati söylemek, toplumu savunmak

düğün ve nikahlara neden icabet etmiyorum