muhafazakar sanat

aslinda bu gecikmis bir yazi. zira !f uzerine, ihsan kabil-ugur vardan--murat guven-fatih ozguven-yusuf kaplan-nihal bengisu arasinda donen tartismanin ardindan bu meseleye dair biseyler karalamayi dusunuyordum. firat altyazi'ya epeyi derli toplu bir basyazi yazinca nisan'da iyice gaza geldim. ama bir turlu olmadi. sonra cumhurbaskanligi genel sekreteri mustafa isen bir beyanat verdi 'muhafazakar sanat ve estetik normlari olusturmali deyu'. dedim bu is kivama geldi geciyor. yine tembelligime geldi biraz. simdi bu sehir tiyatrolari patlayinca, e haliyle is basa dustu artik. 1 mayis da geliyor, parti bildirisini yazalim madem.

simdi aklima ilk gelen sey, her topuk pasina kosmamak, gaza gelmemek. zira cok gaza geliyoruz. solcular, her buyruga tahakkum, her iliskiye iktidar, her yesile irtica diye atlayarak cok gaza geliyor. bizim gavatlar her biyikliya, Allah diyene, bilhassa Tayyip Reis'e cok gaza geliyorlar. gerek yok, nazal n ile. yani mesele boyle super bir dogu-bati, ak-kara, hak-batil catismasi degil. merkez-cevre hic degil, populizm-elitizm vallahi degil. hakan arslanbenzer'e sormali o kismini, ama boyle dikotomik bir vaziyet yok yani. sitkimiz siyrildi su bin yillik ayrimdan, vallah yeter. kahrolsun kimlik siyaseti, varsa yoksa marksis ekonomik reduksiyon diyecegim geliyor.

reis kiziyor, 'bize parnak sallamayin' diyor. kendince hakli, parmak sallayan, batilasmaci murebbiye aydini biliyoruz, nefret ediyoruz. eywallah, zaten said'i de ilk biz cevirdik mesele yok. e peki mudur, sen simdi lappadak yukardan asagiya, hic de darbeder olmayan bir sekilde adamin basina mudur atayinca is demokratik mi oluyor yani. zaten tiyatroyu da ozellestirdin mi, oldu sana bir TOKI. sora yusuf kaplan dizini dover, vay bir proje de gelmedi diye. gozyasi geceleri kumpanyasi mi alacak sehir tiyatrolari ihalesini, yoksa firat kultur merkezi mi?

bilimum merkez sag iktidarda oldugu gibi, AKP'nin de bir kultur politikasi olmadi. ertugrul gunay, en azindan uyumuyor. ama o bosna savasindaki ertugrul abi olmadigini ziyadesiyle ispat etti sagolsun. bize faydasi, su destek butcesinin artmasi oldu. ondan da caydilar, bu kadar senede bi dinci adam film yapmadi diye, suyu cikar yakinda. zaten bu donemki destek basvurularindaki redlerden anladik vaziyeti. dogruya dogru. hep bogazicililerere, doktorlara, muhendislere, zeki sakirtlere burs vereceginize iki de yirtik sabi okuyaydi haybeden film yapan uc-bes gencimiz olabilir. olmadi tabii, bu kafayla da olmayacak. burayi cok otobiyografik yapmiyoruz, ama bizim maceramiz bile kafidir yani. uzatmayalim.

AKP'nin olmayan kultur politikalari, haliyle bu donem bir gec kalma haleti ruhiyesiyle ne kacirirsak kar, ne gecirirsek sevap mantigiyla ordan burdan figan ediyor. hukumetin en antidemokratik, en tepeden inme, en umulmadik icraatlari bu ara geliyor pesi sira. yangindan mal kacirma trendinin hakim oldugu asikar. ozal de zor attiydi kendini cankayaya. hos biz kemalizmden kurtulduk saniyorduk, umarim oyle olmustur. bu kadar tantanadan sora cekemeyiz yani. fakat bu kavga gurultude bunun izlerinin oldugu asikar.

peki ustad, boyle olacak mi, tiyatroyu gericilerin eline mi verecegiz? bir kere bu tavir cok terbiyesiz. bir sanat kurumunun burokratiklesmesini, ozellestirilmesini, yonetim biciminin rekonfigure edilmesini burdan tartisirsak omru billah isin icinden cikamayiz. sanki bu turlu tiyatromuz cigir aciyor, cok inanilmaz isler uretiyor. tabii ki bu niteliksel geriligi bahane etmiyoruz. zaten tartismanin uyduruk formati da tam burdan cikiyor. tipki AKM'de oldugu gibi. cok basit ekonomik, yapisal donusumler var. AKP bunu kendi kulturel hegemonyasiyla kilifliyor. bizimkiler dincilik diye atliyor, laikciler zaten dunden razi. olan yine garibana oluyor.

demem o ki, bu ulkede kulturel iktidara dair hegemonya savaslarini konusacaksak eger, herkes kendi kemalizmiyle yuzlesmek zorunda. laikler, solcular ortadogudaki ulus-devlet insa sureclerinde kultur politikalarina bi ufak bakmak, nerde durduklarini tartmak, ozelestirilerini vermek zorunda. kaypakkaya basini vereli 40 sene oldu be abiler, e artik el-insaf. ote yandan bizimkiler de kultur meselesinde once neyi nerede biraktiklarina, 'neden burada degilsin'e bakmak zorunda. yusuf kaplan bin senedir, mehmet sevket eygi ikibin senedir yaziyo. gozunu seveyim. uc tane tiyatrocuyu, sinemaciyi, gasteciyi koseye kistirip da hincini ondan cikarmak da is degil yani. kulturel hegemonyanin taraflari bu kadar net degil ki abi? sen kendine parmak sallayan 'murebbiye'ye kafa-kol gireceksen, o zaman PKK'nin de Bolge'de ogretmen kacirmasindan cok farkli bi kafa olmuyor bu durum. ha soyle bi sorun var, AKP gerilla savasi yurutmuyor. ama nedense hep bi cengaverlik, serdengectilik, anlayana askolsun.

muslumanlar sanat yapabilecekler mi? yapaydik iyiydi. valla kemalizm lime lime olurken, bariyerler dagilirken, belirli kodlarin zihinlerde apacik durusu epey uzucu. yani necip fazil'i felan mumla arayasim geliyor bazen. olmadi, olmuyor. tonla universite acildi, adim boyu dernek vakif. her tarafta atolyeler, kurslar, gosterimler. tik olmadi. bi mahmut abi kirdi seytanin bacagini, o da ahmet abi sagolsun vaktinde sahip cikmis. mahmut abi de yilmamis, calismis. sonuc itibariyle istisnadir, ama candir orasi ayri. islamciliktan bu kadar vazgectikten, mucadelenin getirdigi irili-ufakli kazanimlari unufak ettikten, varolusuna dair butun iddiadan vazcaydiktan, tehdit ve teklife dair tum literaturu tarumar ettikten sonra muslumanca bir sanat tabii ki imkansiz. mustafa isen bosuna aramasin yani. kitresi fazla kacmis iki bulanik ebruyla, kotu mesk edilmis uc parca yazi cikar. ha bi de ISMEK; en azindan millet ekmek yiyor, kafasini dagitiyor. o da biseydir. zaten ne geldiyse basimiza belediyecilikten geldi, ne yaptiysak da orda yaptik galiba.

Yorumlar

Alperen dedi ki…
Eline sağlık;bu arada Edward Said referanasını farketmedim değil:)
hanzalan dedi ki…
nerde la, ben de mi farketmedim :)
Alperen dedi ki…
Ahan da kendi cümlen: zaten said'i de ilk biz cevirdik mesele yok

Pınar Yayınları tercümesi olarak 1981de filan çıktı, metisciler kapılarının önünde çizik taş oynarken, bu arada bunu Pınar'a çeviren adam da yeni vefat etmiş http://www.dunyabulteni.net/?aType=haber&ArticleID=208258
Alperen dedi ki…
Bu arada madem yazı da bu tiyatro konularına da değinmişsin Mustafa; dün okuduğum akıllara ziyan, zırvalamanın çok mücehhes bir örneği olarak Hilmi Yavuz'un Taraftaki röportajının linkini veriyom;
http://www.ilkehaber.com/haber/hilmi-yavuz-muslumanlar,-kemalist-oldular-21778.htm

Yani aklım şunu almıyorki; bu kadar anlamsız tespitlerde bulunan bir insanı hangi akla hizmet şişirip kitaplarını basıp, gazetelerde köşe verilir

Neyse bu tür metinlerin bana tek faydası Hilmi Yavuz'un kitaplarının sadece odun bulunamayan sobalı evlerde işlev görecek olduğunu anlamam, bu yazıya atlayan herkeste tasfiye listesindeki yerini alıyor, Oral Çalışlar saolsun hemen gelmiş
http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalYazar&ArticleID=1086579&Yazar=ORAL-CALISLAR&CategoryID=98

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eylül

Hakikati söylemek, toplumu savunmak

düğün ve nikahlara neden icabet etmiyorum