tutuklu öğrencilerle dayanışmanın çağrıştırdıkları...

eve gelirken, gençsen'in tutuklu öğrencilerle dayanışma konserinin pankartını gördüm tarlabaş

bulvarında.

cezaevi kapıları, DGM'ler, salon toplantıları, dayanışma 'gece'leri...

epeyi 90'lar kokuyor değil mi?

değil, zira hepsi de 'şimdi'ye dair fragmanlar.

ama nedendir bilinmez, hafıza bize hep bu anları geçmişe izafe etmeye meyyal.

nurdan gürbilek 'vitrinde yaşamak'ta şimdi ile 90'lar arasında yaşadığımız bu şüpheyi, 80'ler

üzerinden şöyle tasvir ediyor:

"...İki farklı iktidar projesinin, iki farklı söz siyasetinin, nihayet iki farklı kültür stratejisinin sahnesi olmuştu 80'ler. Bir yandan bir baskı ve yasaklar dönemiydi, diğer yandan yasaklamaktansa dönüştürmeyi, yok etmektense içermeyi, bastırmaktansa kışkırtmayı hedefleyen daha modern, daha kurucu, daha kuşatıcı denilebilecek bir kültürel stratejinin kendini varetmeye çalıştığı yıllar. Bir yandan bir red, inkar ve bastırma dönemiydi, diğer yandan insanların arzu ve iştahının hiç olmadığı kadar kışkırtıldığı fırsat ve vaadler dönemi. Bir yandan söz hakkın engellenmiş, susturulmuş Türkiye vardı, diğer yanda söze yeni kanallar, yeni çerçeveler sunan bir 'Konuşan Türkiye'. Kurumsal, siyasi ve insani sonuçları bakımından yakın tarihin en ağır dönemlerinden biriydi 80'ler, ama aynı zamanda insanların politik yükümlülüklerinden kurtuldukları bir hafifleme ve serbestlik dönemi..."

Nurdan Gürbilek, Vitrinde Yaşamak, s. 9 Metis Yayınları, İstanbul: 1992.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eylül

Hakikati söylemek, toplumu savunmak

düğün ve nikahlara neden icabet etmiyorum