Documentarist Notları-I

documentarist 7 yıllık üniversite maceramıza paralel büyüyen bir festival. her defasında final dönemine denk gelen, değil bünyesinde yer almak, filim seyretmeye dahil vakit bulamadığımız talihsiz festivallerden biri. neyse ki son yıllarımızda seyrelen yoğunlukla beraber festival bünyesinde bizim de tuzumuz oldu. altyazı operatörlüğü yaparak günler boyunca filmlerle hemhal olmak güzel bir tecrübe. festival bu yıl da mütevazi ve mahdut koşullarda filimler gösteriyor, filimcilerle filimseverleri bir araya getiriyor, hikayeleri ve hissiyatları müşterek kılmaya kapı açıyor, iyi de ediyor.



"Kötü bir Rüyadan Uyanmak" meme kanserine yakalan kadınların, hastalıkla mücadele hikayelerine odaklanan, duru bir üslupla dramatikleşmeden kadınlık halleri anlatan çok temiz bir film. Hastalık ve şifa gibi çetrefilli ve derin insani mevzulara dair etkileyici kesitler sunan film, kadın olmanın ne idüğüne dair da çok ince detaylar yakalıyor. Bilhassa genç çiftler için ibretlik, izlenesi.



"Belfast Kitapçısı" Kuzey İrlanda'nın başkenti, acının ve yoksulluğun şehri Belfast'ta bir sahafın öyküsünü anlatıyor. Alessandra Celessia'nın kurmaca ve belgesel tartışmasını başaşağı eden anlatısı, ihtiyar sahafla şöhreti arayan genç garson ve baladlarla kafayı bozmuş depresif gencimiz etrafında çok gerçek, çok tatlı bir film. Şiddetle izlenesi.



"Rüzgardaki Mumlar" Hindistan'ın Pencab eyaletinde, tarımda modernleşmenin yarattığı çiftçi intiharlarına ve buna karşın gelişen kadın mücadelesine odaklanıyor. klasik bir anlatı diline, yer yer didaktikleşen bir üsluba sahip olsa da, hikayesi filmi seyrettiriyor. adına "yeşil devrim" denen ve geleneksel yöntemlerle tarım yapan çiftçileri zirai ilaç, suni gübre ve GDO'lu tohuma mahkum ederek çiftçiliği piyasalaştıran ve çok kısıtlı arazilere sahip olan çiftçileri kırılganlaştıran tarımda modernleşme dalgası, Hindistan'da yılda 13 binden fazla çiftçinin aşırı borçlara dayanamayarak intihar etmesine yol açıyor. kapitalizmin bildik katliamlarına çarpıcı bir örnek, isyan etmek için ikna edici bir sebep. filmin final sahnesi, hakikate şahitlik etmenin ağırlığıyla, tüm yoksulluklarına rağmen Allah'tan ümidi kesmeyen dul ninenin efsane hareketiyle ağlatıyor.



Bogdan Dziworski'nin kolları olmayan bir adamın fantastik hayatından kesitler anlattığı "Bir Adam Hakkında Hikayeler" oldukça komik ve orjinal bir üslubu olan, Polonya belgeselciliğine dair kafa açıcı bir örnek. TRT'ciler izlesin, öğrensin.

Günün son filmi Humus'lu yönetmen Ziad Khaltoum'un "Ölümsüz Çavuş" adlı filmiydi. Suriye'deki iç savaşta, zorunlu askerliğini 15 yıldır film gösterilmeyen Beşşar Esad sinema salonunda yapan Khaltoum gündüz boş salonu beklerken akşamları da Muhammed Malas'ın sinema filminde asistanlık yapmaktadır. Ziad'ın helikopterlerin ve savaş uçaklarının bombaladığı bir şehirde, sahte bir senaryoyla çekim izni alınabilmiş "muhalif" bir kurmaca filmin setinde, filmin çekim iznine sığınarak set arkasından yakaladığı, Şam'da gündelik hayata dair fragmanlar, Suriye'de yaşanan trajediden bize sızan çarpıcı bir belgesele dönüşüyor. İç savaş koşullarında film çekmenin absürdlüğü, rejimin propagandasının altından fışkıran kanlı hakikatler, tanıklığın zorluğu ve sıyırmak üzere olan insanlar. Yanı başımızda yaşanan ve kirli hesapların kurbanı olan kirli bir savaştan bir tanıklık "Ölümsüz Çavuş" ve aynı zamanda Ziad Khaltoum'un askerlikten kaçış ve red deklarasyonu.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eylül

Hakikati söylemek, toplumu savunmak

düğün ve nikahlara neden icabet etmiyorum